Merhaba,
Çok uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başladım..
Covid, ekonomi,işler güçler üstüne savaş falan derken yazacak moral yoktu..!
Gezdiğim ülkelerde şaşırdığım,beğendiğim şeyleri yazmak istedim..
1992/1993 yılları arasında Finlandiya / Helsinki çok gittim..Güzel küçücük bir şehir en fazla 2 günlük bir yer gibi..İlk defa gözleri görmeyenler için trafik ışıklarını ( sesli) orada gördüm önce anlamadım bana çok acaip bir şeymiş geldi..1993:)) Küçük bir şehirde ( 500 bin nüfus) bunu düşünmeleri bana bilim kurgu gibi gelmişti...! Çok başarılı....Helsinki gece hayatında herkesin bana baktığını çok merak etmiştim..Nedeni ise; Onların yanında ben Afrikalı kadar siyah kalıyordum:))
1998-2001 yılları arasında Tayland'da çok gittim..sefalet içinde olan nehir kenarında yaşayan halkın sana budha selamı verip gülümsemesi çok acaip bir şey...! Herkesin sana Budha selamı vermesi gülümsemesi hafif eğilmesi insanı mahçup hissettiriyor...Tayland su festivaline gitmiştim; itfaiye araçlarından milletin üstüne su sıkmalarına çok şaşırdım:)) Nasıl bir festival dedim kendi kendime:)) çok eğlendim o ayrı..hemen kuruyorsun sorun yok:))
Benim ikinci vatanım Amsterdam ; ilk gittiğimde Cuma ve Cumartesi geceleri önemli meydanlarda ambulansların olduğunu gördüm..İlk müdahale için.:)) Alkolü fazla kaçıranlar için...! Amsterdam'da coffe shop yazan barların esrar sattığını ( legal) öğrendiğimde beynim uçtu:)).Hatta oha oldum:) Çayını kekini pastasını falan sonradan öğrendim:))
Riga'ya ilk gittiğimde 01 Haziran akşamı yaza merhaba partisine şahit oldum..Bütün Riga dışarda ve birçok yerde sokak partisi yapılıyordu..Ücretsiz..Meydanların birinde sebil vardı muhtemelen bira:))
Birçok Avrupa ülkesinde var ama ilk gördüğüm yer Kiev oldu; Yaya geçidine ayağını bastığında arabaların mutlaka durduğu:)) İnanılmaz...İstanbul'da genellikle karşıdan karşıya geçerken yayalar arabaya yol verir:))
Mimariden en çok etkilendiğim ve şaşırdığım yer St.Petersburg..Yok böyle bir şehir..
Prag'a ilk gidişimde (1998 galiba ) biraların üzerinde yazan Pilsener ibaresinin; Prag'a 40 km uzağında bir köy olduğu gerçeği:)) Ünlü Amerikan birası Budweiser orjini Prag:))
Brüksel'de balık pazarının görüntüsünün manzara takvimlerinde yer alması:)) Muhteşemdir..
Osmanlı Rus savaşını anlatan Panaroma Müzesi..( Sivastopal )..Yok böyle bir şey...
Hollanda gezisinde ziyaret ettiğim Mesdag panaroma Müzesi...Yok böyle bir şey..
Güney Afrika Kruger Safari; Üstü açık Jeepler ile yapılan safari; Leopar'ın iki metre yanımızdan geçmesi..Korku ve şaşırma karışık:))
Amerika / Orlando tüm parklardaki eğlenceye çok şaşırdım..Karayip Korsanları tek geçerim...!
Amerika/ Newyork'a 1 saat uzaklıkta olan woodbury outlet..! Alış veriş köyü..Otel bile var:))
Spontane aklıma gelenleri yazdım düşünsem çok çıkar...
Gerçi şu aralar hiç şaşırmıyoruz millet olarak...!
Sevgiler,
